MUHARREM İNCE “AYRI DÜNYALARIN İNSANLARIYIZ”
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce partisinin yerel seçim kararını açıkladı. İnce, "Kısıtlı imkanlarla girebileceğimiz her yerde seçime girip alabildiğimiz kadar belediyeyi safımıza katacağız." ifadelerini kullanarak CHP'yle ittifak sorusuna da "Ayrı dünyaların insanlarıyız" diyerek kapıyı kapattı.
Partisinin 13 belediye başkan adayını açıklayan İnce'nin konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
"Önce yalan haberlerden başlayayım; sayın Ekrem İmamoğlu beni aramış, ulaşamamış. Arkadaşlar telefon burada, kayıtlar burada. Bana dün sabah mesaj atmış, sonra ikinci bir mesaj atmış 'mesajım iletilmedi mi' diye. Hemen döndüm. Az önce yolda gelirken bir mesaj daha attı, cevap yazdım. Böyle bir şey yoktur. Bunu yazan gazeteye gençliğimde harçlıklarımdan çok para verdim. Keşke vermeseymişim. Keşke okumasaymışım bu gazeteyi. Sürekli yalan haber yapıyor hakkımızda. Ben sayın İmamoğlu'nu tanıdığımda ilçe başkanı adayıydı, ben milletvekiliydim. O günden beri tanırım. Siyaset başka, nezaket başka. Öyle ulaşamamak, telefona cevap vermemek falan böyle bir şey söz konusu değil.
Bir diğeri, Altılı Masa vardı 8 ay önce. Hatırlayın. Bu Altılı Masa'ya bakanlık verdiler. 29 milletvekilliği verdiler. Cumhurbaşkanı yardımcılığı verdiler. İstedikleri her şeyi verdiler. 39 milletvekili. Peki bu Altılı Masa CHP'yi ne yaptı? Terk etti. Alacaklarının hepsini aldı, CHP'yi terk etti. Böyle bir ortamda Muharrem İnce CHP'ye el uzattı. Gittim beş kere görüştüm bu arkadaşlarla. Özgür Bey ile de görüştüm Ekrem Bey ile de görüştüm. Herkesin terk ettiği bir ortamda ben onlara el uzattım.
Muharrem İnce'nin şahsı için, kendimle ilgili tek bir kelimelik bir görüşme olmadı. Memleket Partisi için görüştüm. Şahsımla ilgili bir talebim, çocukların üzerine yemin etsinler söylesinler; istemiş miyim? Ne konuştuk? Kardeşim ben üç bakanlık isterim, MİT müsteşarlığı isterim, onu isterim, bunu isterim. Ben bunları konuşacak fıtratta bir insan değilim. Siyaset böyle olmaz. Siyaset mertlik işidir. Tabii ki partim adına konuştum ben bunlarla ama yazılan haberlere bakıyorum cevap vermeye tenezzül etmiyorum. Ayıp şeyler. Bak işte belgesi.. Var mı belgesi?
Bu arkadaşları herkesi terk ettiği günlerde ben elimi uzattım ama şunu gördüm ki biz özellikle ben onlarla aynı dünyanın insanı değiliz. Ayrı dünyaların insanıyız. Bakın anlatayım neden? Tane tane anlatacağım, herkes anlayacak.
1991 seçimlerini bu arkadaşlarım bilmiyor. Çünkü partinin hafızasını bilmiyorlar. Çünkü yoklar. Gençlik kolunda yoklar, ilçe yönetiminde yoklar, il başkanlığında yoklar. 89 başarısından sonra 91'de nasıl rezil olduğumuzu bu arkadaşlarım hatırlamıyor. SHP'nin iş birliğinden sonra seçim başarısının nasıl dip yaptığını bu arkadaşlarım bilmiyorlar. Özgür Bey de bilmiyor, Ekrem Bey de bilmiyor. Çünkü siyasi hafızaları ona yetmez. O derinlikleri yok. Devam ediyorum. Neden ayrı dünyaların insanıyız?
Suriye'de, Irak'ta çocuklarımız şehit oluyor. PKK, YPG konuşuyoruz. Asıl sorumlusu kim? ABD'dir. Bunu söyleyecek Muharrem İnce'den başka siyasetçi yok bu ülkede. Biz orada PKK ile değil ABD ile mücadele ediyoruz. Memleket Partisi onun için üçüncü yol, doğruları konuştuğu için. İlkeli, omurgalı siyasetten yanayız biz. Laikliği bizden başka hatırlayan kalmadı. 2 milyara yakın İslam alemi içinde Türkiye'nin bir farkı varsa Atatürk ve laiklik sayesindedir. Bunu hatırlatacağız bu millete. Bizim Dersim diye bir vilayetimiz yoktur. Dersim bir bölgenin adıdır. Oradaki vilayetin adı Tunceli'dir. Kamer Genç bile Dersim demiyordu. Neden ayrı dünyaların insanlarıyız anlatıyorum… Şeyh Sait bir haindir. Atatürk Nutuk'ta böyle demiştir, böyledir. Şeyh Sait bir haindir. Tıpkı İskilipli Atıf Hoca gibi. Hiç kimse küçük eşit değildir. Herkes eşittir. Bu ülkede herkes ayaz yemiştir. 12 Eylül günlerinde Diyarbakır hapishanesinde Kürtler ayaz yemiştir, Mamak'ta ülkücüler ayaz yemiştir, Metris'te solcular ayaz yemiştir. O ayaz yemiş, bu ayaz yemiş, o onu unutmazmış. Bunlar doğru işler değildir. Terör bildiri Meclis'e geldiği zaman ben AKP'yle aynı A4'te olmam diyemezsin. Terör olduğu zaman terörle mücadeleye destek olacaksın. Kahramanların moralini bozmayacaksın. Dağda eksi 30derecede yatan çocuklara moral vereceksin. Onları üzmeyeceksin. Memleket Partisi Meclis'te olsaydı, ben orada olsaydım İsveç'in NATO'ya dönüşüne 'evet' oyu vermezdim. İsveç teröre desteğini kesti mi ki? AKP verebilir. AKP emperyalistlerle kucak kucağa oturmuş. CHP sana ne oluyor da evet diyorsun? Ayrı dünyaların insanlarıyız.
Bana 'bölücü' diyen CHP seçmenine sesleniyorum; arkadaşlar bir siyahla beyaz kadar ayrıymışız zaten. Nasıl beraber olacağız? İsveç'in NATO'ya üyeliğine evet verince nasıl ittifak kuracağım? Her gün "DEM'lenirse" nasıl kuracağım? Değişmek başka, başkalaşmak başka. Benim ruhen, gönül olarak bulunduğum bir parti değil orası. Gençliğimin bulunduğu parti gitmiş, yerine başka bir şey gelmiş. Yarın şartlar değişir, yerine başka bir yönetim gelir, o zaman konuşuruz. Bana iftira atan adamı bir yere getirirsen ben seninle ittifak kurar mıyım? Buna her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Kayıtsız şartsız destek olalım sana dedim ama ilkeli olun, parti de ilkeli olsun. Gördük ki ortada ilke, omurga diye bir şey yok. Her taraftan oy devşirmeye çalışan bir kimse güvenilir olmaz, hepsini kaybeder."
13 BELEDİYEDE ADAY
İnce konuşmasının sonunda partisinin 13 belediye başkan adayını duyurdu. Adaylar şöyle:
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi: Salih Eskici
Sakarya Büyükşehir Belediyesi: Ali Sarı
Bilecik Belediyesi: Hüseyin Korkmaz
Yalova Belediyesi: Fatih Elönü
Mersin Tarsus Belediyesi: Haluk Bozdoğan
Ankara Şereflikoçhisar Belediyesi: Mahmut Celal Uysal
Artvin Kemalpaşa Belediyesi: Yekta Faik Yılmaz
Aydın Nazilli Belediyesi: Ali Çetinkaya
Eskişehir İnönü Belediyesi: Hamdi Tosunoğlu
Bozüyük Belediyesi: Talat Halefoğlu
İzmir Bayındır Belediyesi: Ali Erişen
İzmir Tire Belediyesi: Nihat Koç
Samsun Canik Belediyesi: Furkan Güler