ANNE SÜTÜNÜN FAYDALARI SAYMAKLA BİTMİYOR

Bayındır Sağlık Grubu'ndan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Jaferi, anne sütüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Jaferi, bebeğin yaşı ve durumuna göre şekillenebilen anne sütünün yaşayan bir besin olduğunu kaydetti.

Jaferi, "Anne sütünün içeriği bir anneden diğerine, aynı annede gün içinde, emzirmenin başı ve sonu arasında bebeğin ihtiyaçlarına göre değişkenlik gösterebiliyor. Hatta öyle ki prematüre bebeklerin annelerinin sütünde protein miktarı daha fazla oluyor. Aynı memeden ilk başta protein ve su içeriği fazla olan, sonrasında ise yağlı olan süt gelmeye başlıyor. Böylece kısa süreli emen bebekler protein ve suyu almış oluyor ve daha hızlı acıkıp, daha sık emiyor. Aslında kısaca her anne bebeği için uygun mucizeyi yaratıyor. Anne sütü ayrıca erişkin yaştaki yaşamı da etkiliyor ve uzun vadede bazı hastalıklardan koruyor. Bunun yanı sıra annenin ruhsal ve bedensel iyilik haline de katkıda bulunuyor." ifadelerini kullandı.

Anne sütünün faydalarını hem bebek hem de anne açısından anlatan Jaferi, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Anne sütü hem enfeksiyonları ve beslenme bozukluklarını engellediği için hem de ani bebek ölümü sendromunu azalttığı için bebeklerde ölüm hızını da azaltıyor. Akut orta kulak enfeksiyonu, solunum yolu ve mide, bağırsak ve idrar yolu enfeksiyonlarını önlüyor. Anne sütüyle beslenen bebeklerde lenfoma ve lösemi gibi çocukluk çağı kanserlerinin nadir gözlendiği de biliniyor. Çocukluk çağı astımı, atopik dermatit gibi alerjik durumlar anne sütüyle beslenmiş bebeklerde daha nadir görülüyor. Ayrıca tip 1 diyabet ve çölyak hastalığı için de koruyucu olduğu düşünülüyor. Emzirme, büyüme ve gelişim açısından anne ve bebek arasındaki bağlanmayı güçlendiriyor ve aralarındaki ilişkiyi kuvvetlendiriyor."

"Emzirmek, yumurtalık ve meme kanseri riskini azaltıyor"

Emzirilen bebeklerde çene ve diş gelişimi ile aynı zamanda dil ve motor gelişiminin daha iyi olduğunu, anne sütünün çocukları otizm ve dikkat eksikliği hiperaktivite gibi nörogelişim hastalıklarından da koruduğunu aktaran Jaferi, emzirmenin erişkin hayatta obezite, tip 2 diyabet, inflamatuvar bağırsak hastalıkları, dislipidemi ile kalp ve damar hastalıklarını engellediğinin de ispatlanan gerçekler arasında yer aldığını bildirdi.

Jaferi, ayrıca annenin emzirirken oldukça fazla enerji sarf ettiğini ve bunun annenin doğum öncesi kilosuna dönmesini kolaylaştırdığını aktararak, şöyle devam etti:

"Emzirmek hormonları harekete geçirerek rahimdeki kasların kasılmasını sağlıyor, böylece rahim kolayca eski boyutuna dönüyor ve kanama azalıyor. Adet döngüsünü baskıladığı için kısmen gebelikten korumayı sağlıyor. Anne ile bebek arasındaki bağı güçlendirmesiyle annelik duygusunun daha da gelişmesini, annenin sakinleşmesini sağlayarak doğum sonrası depresyon riskini azaltıyor. Tüm bunların yanında emzirmek anneyi osteoporozdan koruyor, yumurtalık ve meme kanseri riskini azaltıyor."

Jaferi, anne sütü üretimini artırmak için tavsiyelerde bulunarak, annenin bunun için istekli olmasının ve bu konuda yeterli destek almasının önemine değindi.

Jaferi, "Bu desteğin hem aile hem de sağlık personeli tarafından sağlanması gerekiyor. Doğum sonrası erken temas, erken emzirme, memenin düzenli ve tam boşaltılması, gece emzirme, hatta anne bebeğin aynı odada olması sütü artıran en önemli etmen olarak öne çıkıyor. Ayrıca yeterli sıvı alımı oldukça önem taşıyor. En temel kuralı bol sıvı alımı ve memenin etkin boşaltılması oluşturuyor. Annenin isteksiz, mutsuz ve kaygılı olması, çevreden destek olmaması, her ağlamanın açlık olarak yorumlanması, memenin etkin boşaltılmaması süt üretimini azaltan etkenler olarak rol oynuyor." tavsiyelerinde bulundu.